Akademik Başarı ve Sanatsal Faaliyetler

Akademik Başarı ve Sanatsal faaliyetler

Kendimi bildim bileli okul hayatımda olsun sosyal hayatımda olsun özellikle resim sürekli benimle birlikte olmuştur. . Resim benim kaçış rampamdı ne zaman derslerden sıkılsam ne zaman kendimi bataklıkta hissetsem bir şeyler karalar dururdum. Sanat benim için ne kadar hayatın içindeyse insanlar için de o kadar dışardaydı ve bu yüzden çok fazla tepkiyle karşılaştım. Özellikle sanatla uzaktan yakından alakası olmayanlar için ben boşa vakit öldürüyordum sürekli neden derlerdi, notların 90dan aşağıya düşmezken neden ders çalışmak yerine bunlarla uğraşıyorsun veya neden boş işler yapıyorsun... 15 yaşına kadar ben de neden dedim. Neden sanat hayatımın bu kadar içinde diye düşündüm. 16 yaşımda kendimi gerçekten tanıdığımda resmin bana aslında tonlarca farklı şey kattığını fark ettim. Bir şeyler tasarlamak beni grup çalışmalarında iyi bir tasarımcı yapmıştı, fırça darbelerini ve renkleri yönetmek iyi bir lider, çizgilerin içinde gezinmek bana stresimi yönetmeyi öğretmişti herkesin ağlayarak çıktığı sınavlardan hep başarıyla ve gülerek çıktım son olarak da renklerle oynamak kendi tarzımı ve ilgi alanlarımı bulmamda çok yardımcı oldu. Nasıl demeyin ya da neden çünkü bir sanatçı için alakasız şeyler birbiriyle bambaşka bir ilişki içindedir. Sanat ,özellikle resim, beni ben yaptı. Eğer bu gün bir yerlerde birinci olabiliyorsam bunun en büyük nedenlerinden biri sanata olan düşkünlüğümdür. Nereden başlamalı dediğim resimlere baktığım gibi sorulara başka açıdan bakmayı , renkler gibi sayılarla oynamayı, tıpkı sergiye tablo yetiştirmeye çalışan bir sanatçı gibi soruları 135 dakika içinde yetiştirmeye çalışmayı ve daha aklıma gelmeyen milyon tane şeyi öğretti sanat bana. Toplumdaki görüşe rağmen sanatın başarıyı körüklediğine inan ve yaşayanlardanım. Her ne kadar işsizlik kapısı gibi gözükse de bir lise öğrencisi için güzel sanatlar fakültesi, akedemik başarısı yüksek olan sanatçıların ilk uğrak yeri olduğu zaman ülkemiz ve dünyanın bambaşka bir yerde olacağını düşünüyorum. YKS'ye hazırlanıyorken ilk birkaç ayda bile en az 3 tablo ve belki 20 tane çizim yaptım, düşünülenin aksine düşüşe geçmedim hiç aksine hep yükseldim. Hala çözdüğümüz soru sayılarını yazdığım defterime ufak şeyler karalıyorum, ne zaman motivasyonum düşse kendimi sanatın göbeğinde buluyorum. Sınav süreci gerçekten çok yorucu benim için, tabi benimle birlikte bütün sınav öğrencileri için, ama bu zorluğun altından kalkmak için tekrar ben olmam gerek, sanatçı olmam gerek en önemlisi de hayalperest olmam gerek. Sanatla uğraşan kişiler bu dünyaya gerçekten ilginç bakıyormuş bu hayata, bunu ancak kendimi bulduğumda fark ettim. Bir etkinlik olduğunda kafamda bir sürü şey kurgulardım sanatın tüm dallarına ait edebiyat, müzik, resim, fotoğrafçılık... İnsanlar hep fikirlerimi duyduklarında hayretler içinde kalırdı çünkü hep çok uçuk olurlardı. Hayal dünyam sürekli daha iyisi olsun diye çalışır. Elimdeki bütün takdir belgelerinde fırçalarımın ve boyalarımın da imzası var. Ve gelecekte umuyorum ki YKS'yi de başarılı ve gülerek bitirdiğim zaman üniversite hayatımı da yine aynı boyalarım ve fırçalarımla şekillendireceğim.